Meteoroloji Genel Müdürlüğünün internet sitesinde yer alan verilere göre, yurt genelinde sıcaklıklar mevsim normallerinin 6 ila 12 derece üzerinde seyretmeye devam ediyor.
Bugün en yüksek sıcaklık 48,3 dereceyle Mardin’in Kızıltepe ilçesinde ölçülürken, Kızıltepe’yi 48,1 dereceyle Şırnak’ın Cizre ve 47,7 derece ile Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçeleri izledi.
Öte yandan, gece sıcaklıklarının hafta boyunca 20 derece ve üzerinde seyretmesi sebebiyle yurt genelinde tropikal geceler yaşanıyor.
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burcu Tokuç, sıcak çarpmasının vücudun ısı ve terleme mekanizmasının bozulması sonucu oluştuğunu söyledi.
Sıcak çarpmasına karşı vatandaşların dikkatli olmaları gerektiğini aktaran Tokuç, “Sıcak çarpmasında vücut ısısı 41 dereceye kadar yükselebilir. Ciltte kuruma, kızarıklık, kalp çarpıntısı, bilinç bulanıklığı ve bayılma gibi ciddi belirtiler görülebilir.” dedi.
Sıcak çarpmasının genellikle sıvı ve mineral kaybıyla başladığını ifade eden Tokuç, “Önce sıcak krampları oluşur, ardından sıcak bitkinliği gelişir. Bu aşamada kişide halsizlik, yorgunluk, uyku hali, baş ağrısı, bulantı ve kusma olabilir. Eğer kişi çarpıntı yaşıyor ve baygınlık hissediyorsa, serin bir yere alınmalı ve sıvı desteği sağlanmalıdır. Ancak bir saat içinde iyileşme olmazsa sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.” diye konuştu.
Sıcak çarpmasının ileri evresinde terleme mekanizmasının tamamen bozulduğuna dikkati çeken Tokuç, şunları kaydetti:
“Temmuz ve ağustos aylarında sıcaklık rekorları kırılıyor. Ülkemizde en yüksek sıcaklıkların görüldüğü aylar temmuz ve ağustos. Bu dönemde sıcak çarpmasıyla ilgili başvurular artıyor. Tarım ülkesiyiz, güneşe maruz kalma ve açıkta çalışma fazla. Yine inşaat işleri yaz döneminde artıyor. Açıkta çalışma fazla olduğu için sıcak çarpmasını çalışanlarda sık görüyoruz. Sıcak çarpmasında bilinci kapalı bir hastaya ağız yoluyla kesinlikle sıvı verilmemelidir. Bu durumda hemen 112 Acil Sağlık ekiplerine haber verilmelidir.”
Özellikle 65 yaş üstü bireylere, küçük çocuklara ve kronik hastalığı olanlara 11.00-17.00 saatleri arasında dışarıda çok fazla kalmamaları uyarısında bulunan Tokuç, açık alanda çalışanlara ise sık sık gölgede mola vermelerini ve bol sıvı tüketmelerini önerdi.