Herasight adlı şirket, bilim insanları Tobias Wolfram ve Alex Strudwick Young tarafından kuruldu ve kısa süre önce “gizlilik modundan” çıkarak faaliyetlerini kamuoyuna duyurdu.
Young, X’te yaptığı açıklamada, şirketin şimdiye dek yüzlerce embriyoyu taradığını ve 17 farklı hastalığın gelişme olasılığını değerlendiren algoritmalar geliştirdiklerini belirtti. Ancak dikkat çeken asıl detay, şirketin geliştirdiği bir simülasyon aracıyla embriyo IQ tahmini yapabildiğini öne sürmesi oldu.
Kullanıcılar bu araç üzerinden; “intelligence” (zeka) seçeneğini tıklayarak anne-babanın etnik kökenini, ailedeki ortalama IQ düzeyini ve embriyo sayısını giriyor. Sistem, bu verilere dayanarak doğacak çocuğun tahmini zeka aralığını veriyor.
ABD’de bu tür genetik taramalar yasal olsa da, Birleşik Krallık gibi ülkelerde embriyolarda zeka gibi özelliklerin seçilmesi yasak. Üstelik birçok bilim insanı, genetik taramanın zeka veya boy gibi karmaşık özellikleri güvenilir biçimde öngörebileceğine dair yeterli kanıt olmadığını vurguluyor.
Herasight ekibi, tartışmalı konulara rağmen şirketin bilimsel yönünü ön plana çıkarmaya çalışıyor. Yayınladıkları teknik belgede, hastalık taramalarının hem nüfus düzeyinde hem de aynı aile içinde geçerli olacak şekilde test edildiği belirtiliyor. Ayrıca projelerinin, Elon Musk gibi milyarderlerin kullandığı Orchid ve Nucleus Genomics gibi diğer genetik platformlardan daha “etik” olduğu savunuluyor.
Ancak uzmanlar, bu tür girişimlerin modern öjenizm uygulamalarını yeniden paketleyip pazara sunduğuna dikkat çekiyor. Genetik seçim yoluyla doğacak çocukların özelliklerini belirleme fikrinin, toplumda sınıfsal eşitsizlikleri derinleştirebileceği ve insan genetik mirasına zarar verebileceği uyarıları yapılıyor.
Her ne kadar Herasight, “biyoteknik hassasiyet ve etik farkındalık” vurgusu yapsa da, bilim insanlarının çoğu bu girişimi bilimsel olarak yetersiz, etik açıdan ise oldukça sorunlu buluyor.