Araştırmacılar, Taylor Swift hayranlarının uzun süredir fark ettiği bir gerçeği doğruladı: Dünyaca ünlü şarkıcının aksanı ve ses tonu, müzik kariyeri boyunca önemli değişimler geçirdi.
Swift kariyerinin ilk dönemlerinde Nashville, Tennessee yakınlarında yaşarken konuşmasında Amerikan güneyine özgü belirgin bir aksan vardo. Ancak 2012’de yayımladığı Red albümüyle bu “güney şivesi”nin büyük ölçüde kaybolduğu, ardından New York’a taşındığında yeniden değişim gösterdiği tespit edildi.
Minnesota Üniversitesi’nden odyolog Matthew Winn, bir insanın aksanının genellikle doğduğu bölgeyle ilişkili olduğunu ancak zamanla değişebileceğini belirtti.
Scientific American dergisine konuşan Winn, “Normalde birini sürekli mikrofonla takip edemeyiz. Ama Taylor Swift’in neredeyse tüm yetişkin hayatı boyunca kayıtlara alınmış olması bize bu fırsatı veriyor” dedi.
RÖPORTAJLARI ANALİZ EDİLDİ
Journal of the Acoustical Society of America adlı hakemli dergide yayımlanan çalışmada, Swift’in 2008’de Fearless, 2012’de Red ve 2019’da Lover albümleri döneminde verdiği 100 dakikadan fazla röportaj incelendi.
Bilgisayar yazılımıyla yapılan analizlerde, Swift’in özellikle sesli harfleri telaffuz etme biçiminde belirgin değişiklikler olduğu ortaya kondu.
Kariyerinin başlarında “ride” kelimesini “rod”a yakın söylemesi ya da “two” kelimesini “tee-you” gibi telaffuz etmesi Amerikan güneyine özgü özellikler taşıyordu. Daha sonraki yıllarda ise Pensilvanya ve New York ağızlarına özgü ayrımlar belirginleşti.
TOPLULUKLARLA ÖZDEŞLEŞME İSTEĞİ
Araştırmacılara göre bu değişimler, Swift’in içinde bulunduğu topluluklara uyum sağlama isteğini yansıtıyor. Monash Üniversitesi’nden dilbilimci Alice Gaby de “Taylor Swift’in aksanı Tennessee’de belirgin biçimde değişti, sonra Pensilvanya ve New York etkileri yeniden öne çıktı. Bu, yalnızca bulunduğu yere değil, nasıl bir toplulukla özdeşleşmek istediğine de işaret ediyor” dedi.
Çalışmada ayrıca Swift’in ses perdesinin New York’a taşındığında belirgin biçimde alçaldığı, bunun da şarkıcının sosyal meselelerde öne çıkmaya başladığı döneme denk geldiği kaydedildi. Ancak araştırmacılar bu değişimin yaşla da bağlantılı olabileceğini belirtiyor.