3I/ATLAS, gökbilimcilerin tespit ettiği yalnızca üçüncü doğrulanmış yıldızlararası cisim olmasına rağmen, gelişmiş gözlem yöntemleri sayesinde bu tür ziyaretlerin geçmişte düşünüldüğünden çok daha yaygın olduğu ortaya çıkabilir.
Kuyruklu yıldız, önümüzdeki ay Mars’ın yanından geçtikten sonra Dünya’ya en yakın konumuna gelecek, ancak bu sırada Güneş’in arkasına geçtiği için çıplak gözle görülemeyecek.
RUBIN GÖZLEMEVİ OYUNU DEĞİŞTİRİYOR
Bilim insanları, önümüzdeki yıllarda çok daha fazla yıldızlararası obje tespit etmeyi bekliyor.
Bunun en büyük nedeni ise Şili’de kurulan Vera C. Rubin Gözlemevi. Bu dev teleskop, henüz test aşamasında olduğu dönemde bile birkaç saatlik gözlemle 2 bin 100’den fazla yeni asteroit keşfetti.
Rubin’in en büyük kozu, astronomi için şimdiye kadar yapılmış en büyük dijital kamera olan 3,2 gigapiksellik LSST kamerası. Bu dev sistem, haftalık olarak güney gökyüzünü tarayacak ve milyonlarca sinyali otomatik olarak işleyerek en sönük ve hızlı hareket eden cisimleri bile tespit edebilecek.
Hatta gözlemevi, resmi keşif ilan edilmeden birkaç gün önce 3I/ATLAS’ın görüntülerini çekmeyi başardı. Bu da Rubin’in, yıldızlararası misafirleri gözden kaçırma ihtimalini neredeyse sıfıra indirdiğini gösteriyor.
KAÇ ZİYARETÇİ BEKLENİYOR?
Şimdiye kadar yalnızca üç yıldızlararası cisim gözlemlendiği için bu tür nesnelerin ne kadar sık geldiğini kesin olarak bilmek zor. Ancak bazı araştırmalar, Rubin’in yılda 1-2 yıldızlararası obje tespit edebileceğini öne sürüyor. Daha iyimser tahminler ise her yıl 70’e kadar obje bulunabileceğini, bunun da 10 yılda yaklaşık 700 yeni keşif anlamına geleceğini iddia ediyor.
Michigan Üniversitesi’nden doktora öğrencisi Aster Taylor, The Debrief’e yaptığı açıklamada “Her yıl sadece bir obje bile bulsak, elimizdeki örnek sayısını kat kat artırırız. Böylece bu cisimlerin bileşimini, yaşını ve galakside nasıl oluştuklarını çok daha iyi anlayabiliriz” dedi.
YENİ BİR ÇAĞ
Her ne kadar 3I/ATLAS benzersiz bir gök cismi olsa da uzmanlara göre asıl heyecan verici olan, artık bu tür yıldızlararası ziyaretçilerin rutin olarak tespit edilebilecek olması.
Rubin Gözlemevi’nin sağladığı imkanlarla birlikte, uzak galaksilerden gelen bu kozmik elçiler, önümüzdeki yıllarda gökbilim için olağan bir araştırma konusu haline gelebilir.